kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Her Derde Deva Şifa Dağıtan Nar ve Çiçeği

NAR VE NARIN FAYDALARI HAKKINDA HER ŞEY

şifalı bitkiler, nar, narçiçeği, kalp hastalıkları, ishal, kanser, şifa,alternatif, saşlık, health, güzellik, kadın
Şifalı bitkiler arasında , kabuğundan, tanesine, tanesinden taneleri saran zardan çiçeğine kadar her yerinde şifa barındıran bu meyve kanserin en büyük düşmanıdır. Kısaca nar, tansiyonun düşmanı, cildin dostudur aynı zaman damar plaklarını da önler. 

Nar içerisinde barındırdığı potasyum, demir, c vitamininin yanında B1, B2 ile kalsiyum ve fosfor minerallerini de barındırır.
Kansere karşı çok güçlü bileşenler içermesi narı şifalı meyveler arasında en üst sıralara taşır.
Dikkatli kullanması gereken kişiler arasında mide ve sindirim problemleri olanlar, hamileler ve çocuklar vardır. Her şeyin fazlası zarar cümlesi bir kez daha doğruluğunu burada gösterirken kararında tüketmenin önemi bir kez daha karşımıza çıkıyor.


Ülkemizde çok fazla bölge de yetişen nar en çok Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ekine alınmıştır.

Merkezi Irlıganlı kasabası kabul edilen nar ülkeler arası nar üretim sıralamasın da ülke olarak üçüncü sırada yer alır. Türkiye ekonomisine yeni bir kapı açmıştır bu kırmızı meyve. Nar yazları uzun ve sıcak, kışları ise ılık ve yağışlı yerleri sever.

Ancak iklim konusunda çok seçici olmayan bu şifalı bitkimiz yükseklik için kesin bir istekte bulunmaktadır. Ancak bin metre kadar olan yükseklikte yetişme şartını koymuştur. Eksi on beş dereceye kadar dayanan nar, ne yazık ki eksi yirmi derece de büyük hasarlar görür.

İyi bakımın karşılığında sahibini ödüllendiren nar üçüncü senesinde meyve vermeye başlar, dördüncü senesinde ise sahibinin yüzünü iyice güldürür. 30-40 kilo arası meyve verebilen nar ağaçlarının, meyve ağırlığı ise 800 gram ile 1000 gr arasında değişmektedir. Hasat ve depolama zamanı diğer meyvelere göre daha az zarar görürler. Hasat süreleri diğer meyvelere göre de daha kısadır.

Toprak koşullarına kolayca adapte olabilen nar, yüksek sıcak istediğinden ve geç çiçek verdiğinden donlardan etkilenmezler.

Çalı şeklinde olan narı çoğaltmak çelikle mümkündür. Dünya da en ünlü nar çeşitlerimizin arasında Hicaz Narı ve Silifke Aşısı vardır.

Bu şifalı bitki genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında dikilir. Dikilen nar için açılan çukura 2 3 kürek çiftlik gübresi ve toprak karışımı konur ve bolca su verilir.
İki farklı zaman da budanır nar , kışın ve yazın. 20 ile 30 yıl sonra ağaç yaşlanmaya başlar. Bu durumda toprak üstünde ki gövdeleri kesilerek yeni sürgün teşekkülü sağlanarak ağaç gençleştirilebilir.

Gübreleme yaparken yaprak ve toprak analizinden yararlanılır, lakin analiz yaptırılmaz ise narlara organik gübre de verilebilir.En çok çiftlik gübresi kullanılır organik gübreler arasında. Hem toprağı ıslah eden yapıya hemde bitki besinine sahiptir.
Eğer yağışlar yeterli değil ise narlar sulanmalıdır. Yetersiz sulama meyve kabuğunda çatlamalara neden olacaktır.

NARIN FAYDALARI

İçerisinde çok güçlü antioksidan barındırmasından kaynaklanan gücünü özellikle cilt ve prostat kanserlerinde gösterir. Nar suyunun sadece tanelerinden değil, tüm meyveden üretilmesi, bu içeceğin antioksidan etkisinin daha da artmasına neden oluyor. Bu şifalı bitkinin meyvesinin kabuğu alkaloit ve glikozitler içermekte olup bu sebeple ishal kesici ve kurt düşürücü özelliği bulunuyor.

Damar sertliği ve kalp sağlığı için;

Kalbin dostu nar , damar tıkanıklığını geriletme özelliği taşıyan nar aynı zamanda tansiyonu düşürücü etkiye de sahiptir.Narın en önemli özelliklerinden biri genel damar sağlığını, özellikle de kalbi koruması. 

Diş eti yaralarına çözüm;

Suyu zarıyla birlikte iyice çıkarılıp bal ile uzun süre karıştırdak sonra kısa bir süre pişirilip diş etlerine sürüldüğünde diş eti tahrişine ve yaralarına iyi geldiği görülmüştür.

İshali kesmek için;

kaynamış suda demlenen nar kabukları çözüm olabilir.

Nar çiçeği
Her derde devadır nar çiçeği. Eğer bulma şansınız var ise salatalarınız da dahi çiğ olarak tüketebilirsiniz. Şifalı bitkilerden ön plana çıkan nar çiçeğinin en önemli özelliklerinden birisi de bağırsak iltihaplarına iyi gelmesidir. Bünyesinde C vitamini barındırır, kanı temizler ve böbrek iltihabına iyi gelmektedir.

NOT: Sitemizde yer alan yazılar çeşitli akademik kaynaklardan derlenmiş olup, sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle ilaç olarak sunulmamaktadır. Bu bilgilerden istifade şekli kişinin kendi sorumluluğundadır. Rahatsızlığınızın tedavisi için lütfen öncelikle bir doktora danışınız.

Güneş Lekelerinden Şifalı Bitkiler Sayesinde Kurtulmak Mümkün!

Güneş Lekelerinden Şifalı Bitkiler Sayesinde Kurtulmak Mümkün
Güneş lekeleri, şifalı bitkiler, şifa, bitkisel çözüm, güneş, alternatif


Yaşamın kaynağı olan güneş, ondan doğru oranda faydalandığımız sürece vücudumuza birçok yarar sağlar ama yaz aylarında güneşten korunmasız olarak gezdiyseniz cildimiz için tehlike oluşur ve bir süre sonra zararlı UV ışınları cilt tipiniz ne olursa olsun kahverengi lekelere neden olacaktır.


Güneş vücut için gereken D vitamini açısından çok önemli ancak şapka, güneş gözlüğü, yüksek faktörlü koruyucu güneş kremleri olmadan güneş altında uzun süre kalmak cildimiz de güneş lekeleri, cilt kuruluğu, cildin pul pul olması veya kaşıntı gibi sorunlar dışında cilt kanseri gibi çok daha ciddi hastalıklarda neden olabilmektedir.


Bu durum da güneşten korumak için seçeceğiniz ürünler hem UVA hem de UVB ye karşı koruyucu olmalıdır. Güneşin etkili olduğu saatlerde, özellik dik açıyla dünyaya geldiği saatlerde dışarı çıkmamaya, çıkılması gerektiğinde ise, koruyucularla kendimizi güvene almalıyız.

Güneş lekeleri için bitkisel çözümlerimize bir bakalım.

Organik elma sirkesi direk lekelerin üzerine uygulandığında etkili bir sonuç verdiği görülmüştür.

Başka bir şifalı bitkimiz ise limondur. Güneş lekelerinin yanı sıra sivilceler hatta yaşlılık izlerine bile iyi geldiği görülmüştür. Ancak limon asitki olduğu için hassas ciltler de kızarıklık ve kaşıntıya sebep olabilir ve Ayrıca limon suyu kullandığınız bölgede kesik, yanık veya açık yara varsa yanmaya neden olabilir.Güneş lekeleri için kullanımı ise uzun vadede sonuç vermektedir. Taze sıkılmış limon suyunun direk lekelere uygulanması 5-7 haafta sonra ciltte ki rengi açarak olumlu sonuçlara verebilir. Ayrıca limonu sürüp hemen arkasından dışarı çıkacak iseniz limonunu tamamen kurumasını beklemelisiniz.

Güneş lekelerini gidermek için kullanabilecek maskeler de mevcuttur.


MALZEMELER

1 tatlı kaşığı vazalin
1 adet yumurta ( kabuğu )
1 tatlı kaşığı kabartma tozu 

HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI

Yumurtanın kabuğu un kıvamına gelene kadar ezilmeli. Malzemeleri bir kapta karıştınız. Ardından cildinize sürün, 20 dakika beklettikten yüzünüzde yumuşakça ovalayarak çıkarınız.

MALZEMELER

Maydanoz
Semizotu
Bir fincan kadar yoğurt
Çeyrek limon

HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI

Bütün malzemeleri iyice karıştırarak püre kıvamına getirene kadar ezin. Hazırladığınız bu karışımı hafta da 2 gün cildinize uygulayın ve 30 dakika bekletin. Beklettikten sonra ovalayarak cildinizi temizleyin ve güneşe çıkarken güneş koruyucu krem kullanmayı unutmayınız.

MALZEMELER

Kavun ( mevsimine göre şeftali ) 
Elma 
 1 kahve fincanı kırmızı şarap 
 2 yemek kaşığı toz şeker 

HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI

İkiye bölünmüş kavunun içini ve bir adet elamyı rendeyiniz. Üzerine 2 yemek kaşığı şekeri ekleyip, bir fincan şarabı da ilave edip iyice karıştırınız. Bu karışımı kapağı sıkıca bir kavanoza koyup, güneş gören bir yerde 10 gün bekletiniz. Bekleme işini bitirdikten sonra temiz bir bezle cildinize uygulayınız. Bu uygulamayı her gün yapabilirsiniz. 

MALZEMELER

Yoğurt
Yulaf unu
Limon
Elma suyu 

HAZIRLANIŞI VE UYGULANIŞI

Bir çorba kaşığı yoğurdu ,bir tatlı kaşığı yulaf ununu, çeyrek limonunun sıkarak çıkardığınız suyunu ve bir tatlı kaşığı elma suyunu bir kapta uzun süre karıştırın. Hafta da bir kez cildinize sürün, 30 dakika kadar beklettikten sonra hafifçe ovarak cidinizi temizleyin.. Ardından koruma faktörlü kreminizini sürmeyi unutmayınız.

Güneş lekelerini yol etmek uzunca ve sabır gerektiren bir yoldur. En önemli unsur ise cildimizi zararlı güneş ışınlarından korumak için yüksek faktörlü kremleri kullanmayı unutmamaktır.

NOT: Sitemizde yer alan yazılar çeşitli akademik kaynaklardan derlenmiş olup, sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle ilaç olarak sunulmamaktadır. Bu bilgilerden istifade şekli kişinin kendi sorumluluğundadır. Rahatsızlığınızın tedavisi için lütfen öncelikle bir doktora danışınız.

Doğum Öncesi Ve Sonrası Zorluklardan Kurtaran Şifalı Taş Amazonit !

Doğum Öncesi Ve Sonrası Zorluklardan Kurtaran Şifalı Taş Amazonit !

amazonit, amazon taşı, sakinlik veren taş, şifalı taş, şifalı taşlar,doğum srounları

Amazonit taşı, adını amazon nehrinden alır. Amazon taş olarakta adlandırılabilir. Şekil ve yapısı itibariyle Amazon nehrine benzeyen amazonit,Rio Negro’da yaşayan Kızılderililer tarafından Amazon taşı olarak adlandırılmıştır.
Kızılderililer yoğun olarak tedavi taşı olarak kullanmışlarsa da, onlar için bu taş aynı zamanda kutsal olarak kabul edilmiştir.
Çok değerli bir taş olmamasına rağmen mücevher yapımında veya dekoratif amaçlı oymacılıkta yaygın olarak kullanılır.

Çok duyarlı bir taş olan amazonit çokta hassastır. Saydam ve nadiren yarı saydam bir yapıda bulunur. Sıcaktan çabuk etkilenir ve fazla dokunulmaya gelmez rengi atar çünkü.

Benzetme nedeniyle özellikle zümrüt veya yeşim diye piyasaya sürülen bu şifalı taş, boncuklu kolyelerde çoğunlukla yuvarlatışmış haliyle kullanılır. Estetik görünüşüyle tercih edildiği gibi insan üzerinde ki psikolojik ve fiziksel faydaları itibariyle de fazlasıyla tercih edilmektedir. Doğal taşların oldukça faydaları vardır. Doğal taşların etkilerini dünya var olduğundan beri kullanana insan oğlu pozitif düşüncelerin faydasıyla evrenden aldıkları enerji ile bir çok konunun üstesinden gelmiştir.


Şifalı taşımızız burçları; Yengeç ve Kovadır.

Çıktığı Ülkeler ise; Rusya-Nambiya –Mozambik-Norveç-Brezilya- Amerika Birleşik Devletleri-Madagaskar ve hindistandır.

Amazonit Geneleksel Kullanımı: 

Klasik tedavi taşları arasındadır.Kişisel ifadeyi güçlendirir, ruhumuzla bütünleşmemizi sağlar ve yaşama sevinci verir.Rahatlatıcı, sakinleştirici ve huzur vericidir 

Ritim bozuklukları gibi kalp rahatsızlıkları, dolaşım boşuklukları, baş ağrısı ve migren ataklarında yardımcı olur.Uyku problemlerini giderir.

Amazon taşının faydalarına gelecek olursak;

Amazon taşının en önemli özelliği hamilelik sonunda doğumu kolaylaştıran ve doğum ağrı ve sancılarını hafifleten bir taş olmasıdır. Duygusal anlamda zarar görmüş kişilere iyi gelir. Duygusal yaraların iyileşmesine yardımcıdır.

.Kişinin aşk ve sevgiyle alakalı çakralarını açan sanşını arttıran bir taş olarak bilinir. Kalbe verdiği enerjiyle kalbin etrafında bir kalkan oluşturup onukoruyarak, kalp rahatsızlıklarının da önüne geçtiğine inanılır.

Vücudumuzun çeşitli kaslarını ve kas sistemlerinin çalışma yapısıyla örtüştüğü ve ,iyi geldiği söylenir.Aşırı sinirli insanların yanında taşımasında faydası olabilir, çünkü sinir sistemini dengeler. Aşırı heyecan ve öfkeye iyi gelen,Akıl gücünü artırarak anlama yeteneğini en üst seviyeye çıkarıp, anlatılan he rşeyi daha kalıcı şekilde anlamaya ve öğrenmeye yardımcı olduğu söylenir. Öğrenciler için çok uygun bir taştır. 

Hayata küsmüş hayat enerjisini ve neşesini kaybeden insanlar için faydalıdır, mutluluk vererek yaşama sevincini arttırır. Kalsiyum eksikliğine iyi gelir kalsiyum içeren gıdalarda bulunan kalsiyumları vücudumuzun daha verimli almasına yardımcı olan bu taş,kalsiyum kaybını da azaltıcı özelliğe sahiptir. Bu özelliğiyle diş çürüklerine de iyi geldiği söylenmektedir.

Özgüveni arttırarak kendini daha iyi tanıyıp ifade etme yeteneğimizi arttırır. Toplu yapılan işlerde başkalarıyla uyumlu bir şekilde çalışmamızı, grup içi faaliyetlerde başarı sağlayan özellikte bir taştır.

Bedeni güçlendirir. Özellikle kalp, kaslar ve sinir sistemi ile ilgilidir.Biraz önce de söylediğimiz gibi aşırı heyecanı, kızgınlığı, öfkeyi ve diğer duygusal çıkışları sakinleştirir. Sinir sistemini yatıştırır, negatif enerjiyi dağıtır. Stresi hafifletir veya tümüyle ortadan kaldırır.

Kişiye kendini ifade etme gücü verir.Kişinin yaşamına anlam katmasına, değer vermesine yardım eder. Değişimleri kabullenmeyi kolaylaştırır.

Enerjisi ölümcül derecede hasta olanlara iyi gelir.
Yaratıcı düşüncelerin açığa çıkmasını sağlar, kendinizi doğru ve açık ifade etme yeteneğinizi arttırır. Akıl gücünü arttırır.

Yeteneklerinizi takviye eder. Bu şifalı taşımız eril ve dişil enerjiyi dengeler.Sükunete kavuşturur. Enerji tıkanmalarını açar, blokajları dağıtır.

NOT: Sitemizde yer alan yazılar çeşitli akademik kaynaklardan derlenmiş olup, sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle ilaç olarak sunulmamaktadır. Bu bilgilerden istifade şekli kişinin kendi sorumluluğundadır. Rahatsızlığınızın tedavisi için lütfen öncelikle bir doktora danışınız.