Yüksek Tansiyona Karşı Nar Çiçeği


Nar Çiçeğinde, kansere karşı koruyucu antioksidanlar bulunuyor. Nar Çiçeğindeki antioksidan miktarı, kırmızı şarap, yeşil çay, kızılcık ve portakal suyuna göre 3 kat daha fazla. 

1 bardak nar çiçeği çayı, 2 kadeh kırmızı şarap, 10 bardak yeşil çay ve 4 bardak kızılcık suyu ile aynı seviyede antioksidan madde içeriyor. Nar çiçeğinde ayrıca C vitamini, demir ve potasyum var.

Yapılan araştırmalar da 2 hafta boyunca günde 50 ml nar çiçeği çayının, tansiyonu artıran enzimi yüzde 36 düşürdüğünü gösterdi. Bu sayede tansiyon yüzde 5 düşürüldü
Aktarlarda nar çiçeği kurutulmuş olarak bulunmaktadır
Fincan başına 1 nar çiçeği ve yeteri kadar kaynar suyla demleyip 10 dakika kadar bekleyip içilmelidir.

Soğuk Algınlığı ve Alerji için Koni Çiçeği

Soğuk Algınlığı ve Alerji için Koni Çiçeği

Soğuk algınlığı, grip, Romatizmal artrit, allerji, koni çiçeği, bakteri, mikrop ve virüsler, Üst solunum yolları enfeksiyonları, sinüzit tedavi, şifalı bitkiler alternatif tedavi
Koni Çiçeği, Dünyanın en önemli şifalı bitkilerinden olup kuru toprak ve ovalarla seyrek ormanlık alanlarda doğal olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. Soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi alternatif tedavi yöntemlerinde etkili bir şifalı bitkidir.

Yapılan araştırmalarda koni çiçeği bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça etkili maddeler bulundu. Bu maddelerin başlıcaları, echinacoside, poli sakkaritler, poli asetilenler, gliko proteinler, kafeik asit türevleri, tri glikosid, betain, seskiterenler, karyofilen türevleridir..

Koni çiçeği içeriğinde,  bakır ve demir minarelleri, tanenler, protein, yağ asitleri ve A, C, E vitaminleri içermektedir.

YARARLARI:
Soğuk algınlığı ve gripin önlenmesinde büyük bir yardımcıdır. Soğuk algınlığının ilk belirtileri görüldüğünde alınması etkisini daha da güçlendirir.
Üst solunum yolları enfeksiyonları ve sinüzit için tedevi edici bir faktör olarak dikkate alınabilir.

Tüm bulaşıcı hastalıklarda fayda sağlar.

Romatizmal artrit ve allerji gibi bağışıklık sistemi düzensizliklerinde etkilidir.

HAZIRLANIŞI:
1 litre sıcak suyun içerisine 4 tatlı kaşığı kuru koni çiçeği ekleyin. 5 dakika demlemeye bırakın ve süzün .
Koni çiçeği çayı 1 gün içinde 3 fincandan fazla tüketilmemesi tavsiye edilir. Az görülmekle birlikte Koni Çiçeği bazı insanlarda alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Papatya ve diğer çiçeklere alerjisi bulunanlar ekinezya kullanmadan önce doktor tavsiyesine başvurmalıdır.

Jöle Sürmek Saç Dökülmesini Etkiler Mi?

Saç dökülmesi konusunda genel bir endişe de jöle başta olmak üzere saç şekillendirici ürünlerin sık kullanılmasının saç dökülmesine etkisi olup olmadığı yönündedir. Bu tür bir kullanım, bütün avantajları ya da riskleri bir yana koyulduğunda, netice itibariyle bir kimyasal madde kullanımıdır. Dolayısıyla belirli bir oranda risk, her zaman söz konusu olmaktadır. Ancak yine de saç şekillendirici kozmetik ürünlerinden tamamen vazgeçmek her zaman kolay mümkün olmamaktadır.
Öte yandan uzmanlar, bu tür kozmetik ürünlerin kullanımının saç dökülmesinde doğrudan bir etkisi olmadığı konusunda bireyleri rahatlatan açıklamalarda bulunuyorlar. Zira, bu tür şekillendirici maddeler, saçların tellerine ve uçlarına uygulanan maddeler olarak karşımıza çıkar. Oysa ki saçların dökülmesindeki temel etken, saçların köklerinden zarar görmesidir. Kullanılan bu maddeler kökler ile doğrudan temasa geçmediği için herhangi bir saç dökülmesi ya da kellik riski oluşturmamaktadır.
Yine de jöle, köpük ya da sprey gibi kullanımların saçlara ve saç köklerine zarar vermemesi için, özellikle de sürekli kullanımlarda dikkat edilmesi gereken asıl nokta, saçların hijyenik bakımıdır. Yani bu tür ürünleri kullandıktan sonraki 3 -4 gün boyunca saçınızda bu maddeler olduğu halde, yıkamadan ve temizlemeden devam ederseniz, bunun hem saçlara, hem saç derisine ve hem de saç dökülmesini doğrudan etkileyen saç köklerine büyük zararı olacaktır. Bu zarar, kimyasal maddelerin deriye nüfuz etmesinin yanı sıra kökleri havasız bırakmak suretiyle ortaya çıkar.

Bazen Saçı Kazıtmak Kelliği Önler Mi?

Küçüklük dönemlerinde her çocuk, saçını kestirmesi ve hatta kazıtması için baskı altında bırakılır. Bunun gerekçesi olarak da büyüklerin, zamanında saçları kazıtarak saçların daha da gürleşeceğini ve büyüyünce kellik yaşamayacağını söylemeleridir.
Oysa bilimsel verilerle duruma baktığımızda ise saçı kazıtmanın, saçı gürleştirmek gibi bir etkisi olduğunu ne yazık ki göremiyoruz. Uzmanların tespiti, saçı kazıtmanın bu tür bir olumlu etkisi olduğunu düşünmenin altında, bir tür illüzyonun var olduğu yönünde. Çünkü saç kökleri, birbirlerine daha yakın ve sık durmaktadır ve uzadıkça uçları birbirlerinden uzaklaşmaya başlarlar. Dolayısıyla saçını kazıttığında saç derisine dokunan erkek, buradaki sık köklere temas ettiğinde saçın gürleştiği gibi bir yanılgıya kapılır. Ancak bu tamamen yanlış anlaşılmadan ibarettir.
Yine de özellikle kadınlarda olmak üzere erkeklerde de görülen bir durum da şu ki saç kesilmesinin saçlara olumlu faydası olmasıdır. Saçlarını sık kestiren bireyler, uzun süre kestirmeyenlere göre daha sağlıklı, daha güçlü ve dolgun saç tellerine sahip olabilmektedirler.

Normal Saç Dökülme Oranı Nedir?

Herkesin merak ettiği ve genelde farklı rakamlar söylenmesine karşın birbirine yakın oranların konuşulduğu, normal saç dökülme limitinin ne olduğu ise konu hakkında merak edilen bir başka nokta…
Bilimsel araştırmalara göre normal bir kafa üzerinde yaklaşık 100 bin ila 150 bin arasında saç kökü bulunur. Canlı birer organizma olan saç köklerinin her biri, büyüme, olgunlaşma ve dinlenme (dökülme) gibi üç ayrı evreden geçmektedir. Kişi farkında olsun ya da olmasın, söz konusu bu sayının yaklaşık olarak 10’da 1’i, yani 100 ile 150 tanesi, genel olarak her zaman dökülme aşamasında bulunmaktadır. Dolayısıyla günlük olarak 100- 150 tane arası saç teli kaybı normal olarak görülmektedir ve herhangi bir kelliğin nedeni olarak sayılmaz.
Diğer yandan, dökülme sayısı bu sayıyı aşmaya başladığında ise kellik açısından risk oluşmaya başlamış demektir. Yine de altını çizmekte fayda vardır ki gerek mevsimsel geçişlerde, gerek iklim ve bölge değişikliklerinde, stres ve gerginliğin yüksek olduğu dönemlerde ya da beslenme düzenli ve alışkanlıklarının bozulduğu süreçlerde günlük 100- 150 saç telinin üzerine çıkma durumu görülebilmektedir. Bu durum, bahsi edilen şartlar ortadan kalktığında kendi kendini toparlayabileceği için bu tür durumlarda endişe etmemek gerekir. Çünkü bu kayıp olan kökler bir süre sonra kendi kendisini yenileyecektir. Ancak dökülmenin altında bu tür bir sebep yatmıyorsa, patolojik ve genetik bir dökülme başlamışsa, bireyin daha dikkatli olması ve erkenden önlem almak için bir dermatolog ile görüşmesinde kesinlikle fayda vardır.

Saç ekiminde başlıca iki ayrı yöntem vardır:

Klasik Saç Ekimi: Klasik yöntem adı verilen bu saç ekimi yönteminde ense ile kulak arkasına uzanan bölümden, yani dökülmenin görülmediği bölümden canlı ve saç üretimi yapan bir doku alınmaktadır. Alınan bu dokulardan kalan kısımlar, iz bırakmayacak şekilde dikiş yoluyla kapatılmaktadır.
Ardından, buradan alınan canlı doku dilimi, saçın önlerinde kelliğin oluşmaya başladığı yerlere tıbbi yollarla ekilmektedir. Ağrısız ve son derece sağlıklı olan bu yöntem, herhangi bir bayıltma, uyutma ya da narkoza gerek kalmadan yapılmakta.
Popüler Saç Ekimi: Uzmanların “modern yöntem, yeni yöntem” gibi isimlendirmelerle bahsettiği bu saç ekimi yönteminde ise süreç şöyle işliyor: Mikro motor adı verilen modern bir cihazla, klasik yöntemde bahsini ettiğimiz ense ile kulak arasındaki bölgeden doku dilimi yerine tek tek saç kökü alınmaktadır. Bu sayede klasik yöntemde olduğu gibi küçük de olsa bir dikiş izi ya da dikiş varlığı yaratmaya gerek bırakmaksızın saç, kökü ile alınır. Dolayısıyla dikiş izinden çekinerek saç ekiminden kaçan hastalar için bu sayede daha modern ve alternatif bir yol üretilmiş oluyor.

Erkeklerde Saç Dökülmesinin Tedavisi

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var ki saç dökülmesi ve kellik tedavisinde, tedaviye ne kadar erken başvurulursa o kadar faydası olacaktır. Saç seyrekliği için doktora başvuran bir hastanın sprey ve ilaç ile dökülme sürecini yavaşlatmasının ardından, bu süreç bitmeye ve ilaç ya da spreyler etkisini yitirmeye başladığında yapılacak yöntemlerden geriye kalan tek çare, saç ekimi yaptırmaktır.

Saç Dökülmesini Başlamadan Önlemek Mümkün Mü?

Erkeklerde görülen saç dökülmelerinin bahsettiğimiz üzere, birincil nedeni genetik kodlama olduğu ve kuşaktan kuşağa aktarılan DNA kodları ile ilgili olduğu için bu nedenden kaynaklanan kelliklerde kati bir çözüm uygulanması olanaksız haldedir.
Öte yandan, dökülmenin başlangıç evrelerinde erken önlem alma amacıyla bir dermatolog yardımına başvurduğunuzda, bugüne kadar kesinliği kanıtlanmış iki ayrı yöntemin birinden yardım almanız mümkün olabilir. Kesin bir sonuca götürmese bile bu yöntemler, saçtaki dökülme hızını yavaşlatarak dökülme sürecini uzatabilmektedir. Bu yollardan birisi, doğrudan kafa derisine uygulanan ve dökülmeyi uzun vadede yavaşlatma yeteneğine sahip olan bir spreydir. Diğer yöntem ise ağız yoluyla alınan bir hap olup, saç dökülmesine neden olan testosteron hormonunu etkiler. Piyasada satış halinde olan pek ürüne rağmen tıp ve alternatif tıbbın çaresiz kaldığı saç dökülmesine karşı maksimum verimi yalnızca bahsini ettiğimiz bu iki üründen başka hiçbir üründen almak mümkün değildir.

Erkek Tipi Saç Dökülmesinin Belirtileri

Erkeklerde görülen saç dökülmesinin bir an önce önlem alınması gereken belirtileri şunlardır:
-Saç dökülmesinde normalin üzerinde artış görülmesi
-Başın özellikle üst tarafındaki saç popülasyonunda azalma ve incelme
-Genel olarak saçların hacmen azalması
-Öncelikli olarak saçların ön kısmında azalma görülmesi
-Tepede açılma ve kellik başlaması
-Açılmaya başlanan deri üzerinde görünen ince tüyler

Saç Dökülmesinin Nedenleri

Dediğimiz gibi, saç dökülmesinin pek çok bilinen nedeni olmakla birlikte dermatologlar ve saç uzmanları, bilinmeyen nedenler olduğunu da halen düşünüyorlar. Saç ekimi, lazer operasyonları gibi yöntemler son yıllarda oldukça gelişmiş hale geldi ama yine de gerçek saçın yerini tutabilecek kalitede bir tedavi yöntemine hala gidilemedi. Bu durum da, kelliğin bilinmeyen bazı nedenleri olduğunu daha net bir şekilde ortaya koyuyor.
Öte yandan bilinmesi gereken bir diğer bilgi de saç dökülmesinin erkeklere özel bir hastalık olmadığı, kadınlarda görülen “kadın tipi saç dökülmesi” adlı bir tipin de olduğu bilgisidir. Ancak yine de erkeklerde görülen saç dökülmesi oranı, kadınlara göre çok daha fazladır.
Genetik olarak babadan oğla kalabilen kellik riski, kelliğin nedenlerinin en başında gelenidir. En yaygın saç dökülmesi etkeni olan genetik, çok büyük olasılıklarla bireyi belli bir yaşta bulacaktır.
Erkek tipi saç dökülmesinin görüldüğü yaşlar, genel olarak 10’lu, 20’li ve 30’lu yaşlar olarak karşımıza çıkar. Saç dökülmesi ile ilgili belirtiler görülmeye başlandığında mutlaka önlem de alınmaya başlanmalıdır zira giden saçların geri dönüşü ya hiç olmamakta ya da verimli bir sonuç elde edilememektedir.

erkeklerde kellik , saç dökülmesi

Erkek sağlığı konusunda tarihin ilk gününden beri bir sorun olarak görülen ve günümüze kadar kesin bir çözümü bulunmayan rahatsızlıklardan birisi de kellik, yani saç dökülmesidir. Genetik sebeplerin daha ön planda olarak görüldüğü erkeklerde kellik, aynı zamanda stres, çalışma şartları, radyasyon, iklim ve benzeri gibi pek çok dış etkenden de etkilenerek ortaya çıkabilen bir rahatsızlık.

Lazer epilasyon kanser yapar mı?

DailyMail'in sitesinde yayımlanan habere göre, lazerle tüylerin yakılması sırasında çıkan duman zehirli maddeler içeriyor. Bu zehirli duman solunum yollarında hasara yol açarak kansere sebebiyet verebiliyor.

Bu risk, yeterli niteliklere sahip olmayan biri tarafından uygulandığında daha çok artıyor. En büyük risk altındakiler ise bu işlemi uygulayanlar.

Uzmanlar, bu işe uygun olmayan yerlerde uygulandığında riskin daha da arttığını belirtiyor. Ayrıca işlemin yapıldığı yerde bir havalandırma sisteminin olması gerektiğini de ekliyorlar.

Araştırmayı yöneten bilim insanları lazerden çıkan dumanı incelediklerinde 377 kimyasal madde arasında 20 tanesinin, karbonmonoksit gibi zehirli maddeler olduğunu belirlediler ve 13 tanesinin de kanserojen olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Uzmanlar bu dumana maruz kalmayı, sigara içen birinin yanında olmaya benzetiyorlar. Yine de bu iddianın doğruluğu henüz kanıtlanmadı ve konu hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. (Pembenar)


Lazer Epilasyonun Dezavantaj ve Yan Etkileri

- Klinik yanıt her hastada aynı şekilde olmadığından görüşme yapılarak kıl yapısı değerlendirilmeden kesin bir başarı oranı verilememektedir 
- Nüks oranları tam olarak bilinmemektedir, her hastada farklı nüks oranı söz konusudur.Tedaviye en iyi yanıt acık renkli ten,koyu renkli kıl profiline sahip kişilerde gerçekleşmekle birlikte nüks oranı hakkında önceden tahmin yapmak imkansızdır. 
- Beyaz-gri,kızıl ve sarı renk kıllara genellikle etkinlik göstermez 
- Bronzlaşmıs ciltlere lazer epilasyon yapılamaz, rengin açılmasını beklemek gereklidir. 
- Tekniğine uygun ve işin uzmanı olmayan kişilerce yapılan lazer epilasyon tedavileri sırasında yanık, yara, deride renk değişiklikleri görülebilir. Bunların çoğu geçici yan etkiler olmakla birlikte kalıcı ve tıbbı tedavi gerektirecek kadar ciddi de olabilir.
- Gözlere zararlıdır, özel koruyucu gözlük takılması zorunludur. 
- Elde tersine yeterli kanıt olmamasına karşın gebelerde kullanılması önerilmez, 
- Herpesli (uçuk hastalığı) bölgelerde, sedef hastalığı olanlarda, prekanseroz cilt lezyonu olanlarda, cilt enfeksiyonlarında lazer epilasyon yapılamaz. 
- Lazer epilasyonun seans başına birim maliyeti yüksektir, toplam tedavi maliyeti düşünüldüğünde ise elektroliz epilasyondan daha pahalı değildir.

Lazer Epilasyonun Avantajları

- Hastaların çoğunda kalıcı veya uzun dönemli epilasyon sağlar 
- Tekniğine uygun yapılırsa güvenilir bir yöntemdir 
- Bacak, sırt gibi geniş alanlarda uygulama olanağı sağlar 
- Göreceli olarak daha az ağrılı bir yöntemdir,hastaların çoğu tedaviye rahatlıkla uyum sağlar 
- Tekrar büyüme olsa bile oluşacak tüyler zayıf açık renkli kozmetik önemi zayıf tüyler şeklindedir
- Hızlı bir yöntemdir 4-5 saatte vucuttaki tüm tüyler temizlenebilir 
- Cilt üzerine toksik yada allerjik bir yan etkisi yoktur,cildi tahriş etmez, kalıcı yara izi bırakmaz,kanserojen olduğunu gösteren herhangi bir kanıt yoktur . 
- Batık kılların ve kıl dönmelerinin en öenemli tedavi yöntemidir. 
- Cilt enfeksiyonu ve bulaşıcı hastalık riski yoktur. 

lazer epilasyon nedir ?

Lazer epilasyon uygulamasının güvenilirliği ve tesiri, Amerikan gıda ve ilaç dairesi FDA (Food and Drug Association) tarafından 1997 yılında onaylanmıştır.

Lazer, kabaca tek dalga boyunda yoğunlaştırılmış ışık demektir. Belirli dalga boylarındaki lazer ışınları koyu renkli maddeler tarafından tutulmak suretiyle enerjilerini bu maddelere aktararak ısı enerjisine dönüşürler.Bu özellikten yararlanarak lazer ışığı tıpta 40 yıldır çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Lazer epilasyonda prensip, kıl folikülünde yerleşmiş bulunan melanin adı verilen renk maddesinin lazer ışığı tarafından tutularak ısıya dönüşmesini sağlamak daha sonra da ortaya çıkan bu ısı enerjisi ile kıl folikülünü tahrip etmektir. (Bu sırada ortaya çıkan ısı kıl kökü hücresini tahrip eder. Tüylerdeki melanin cilttekine göre daha konsantredir. Bu da cildin zarar görmesini önler. )

Gribe iyi gelen bitki çayı: okaliptüs

Okaliptüs bitkisini, göğüs ve burun tıkanıklığı başta olmak üzere gribin bir çok belirtisini hafifletmek için kullanılabilirsiniz. Okaliptüs çayı ayrıca: öksürüğe iyi gelir, bronşit tedavisinde kullanılır, nezle ve gribe iyi gelir, boğaz ağrısına iyi gelir, ağız kokusunu önler, harici olarak cilt üzerindeki yaraların tedavisinde kullanılır.


Gribe iyi gelen bitki çayı: zencefil çayı

Taze veya kuru zencefil kullanarak hazırlayabileceğiniz, zencefil çayı, göğüs tıkanıklığını açmak ve grip ile bağlantılı burun akıntısını hafifletmek için kullanabileceğiniz en ideal çaydır. Zencefil çayı ayrıca:kronik ağrıları azaltır, solunum yollarını açar, alerjik reaksiyonları azaltır, kan dolaşımını güçlendirir, boğaz ağrısına iyi gelir, terlemeyi arttırarak ateşi düşürür.

Gribe iyi gelen bitki çayları ve besinler

Gribe iyi gelen çaylar her ne kadar antioksidanlar, vücudu güçlendiren vitamin ve mineraller ihtiva etse de içerdiği etken maddeler bazı yan etkilere neden olabilir. Bu sebeple gribe iyi gelen bitkisel çayları içeriğini incelemeden ve yüksek dozlarda tüketmeyiniz. Grip tedavinizde düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız veya gebelik-emzirme dönemindeyseniz herhangi bir bitkisel ürün takviyesi kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışın. Bitki çayları öncelikle gribin belirtilerini gidermek için kullanılmaktadır. Zencefil, okaliptüs, nane ve mate çayları gribin semptomlarını gidermekte etkili olan etken maddelere sahiptir.

Grip nasıl geçer, gribe ne iyi gelir?: Uzmanından 5 Öneri

Gripten korunmak kadar hasta olduktan sonra en hızlı şekilde atlatmak da önem taşıyor. Gribe yakalandıktan sonra 5 basit uygulamayla hastalıktan en sağlıklı şekilde hızlıca kurtulabiliriz.

1. Gribi hızlı atlatmak için tedavinizi asla aksatmayın:

Doktorunuzun verdiği tedaviyi aksatmadan uygulayın. Kendi teşhisinizi kendiniz koyup gelişigüzel ilaç kullanmayın. Özellikle tedavi amacıyla alınan antibiyotiklerin faydasından çok zararı olmaktadır. Grip için reçete edilen ilaçlar; doğrudan enfeksiyona yönelik olmayıp, belirtileri düzeltmeye, hastalığın daha kolay geçirilmesine ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olmak içindir. Antibiyotikler değil; doktorun reçete edeceği ateş düşürücüler, burun solunumunu rahatlatan spreyler, boğaz ağrısı ve yanması için gargaralar ve pastiller, vücut direncini artırmak amacıyla vitaminler kullanılmalıdır.

2. Gripten kurtulmak için istirahat edin:

Bu dönemde hasta kişi yatağında yatmasa bile kesinlikle vücudu yorucu-yıpratıcı egzersiz ve hareketlerden uzak durmalı, mutlaka birkaç gün istirahat etmelidir. Grip ciddi derecede işgücü kaybı ve okul çağındaki çocuklarda da ders kaybına neden olmaktadır.

3. Yeterli süre boyunca uyuyun:

Uyku düzeni vücut sıhhati için en önemli detaylardan biridir. Uyku esnasında, özellikle çocuklarda, hücreler yenileniyor ve melatonin hormonu salgılanıyor. Günlük ortalama 7 saat uyunması organizmanın savunma sistemini güçlendirecektir.

4. Sıvı tüketiminizi azaltmayın:

Bol su için. Özellikle karışık bitki çayları da (ıhlamur, kuşburnu, ahududu, yasemin, papatya, böğürtlen…) tüketebilirsiniz. Elbette her fazla şeyin zararı olduğundan, aşırı sıvı tüketiminden de kaçınmalısınız.

5. İyi beslenin:

C vitamini vücudun savunma sistemini güçlendirdiğinden özellikle turunçgiller olmak üzere meyve tüketin. Koyu yeşil yapraklı taze sebzeleri sıkça tüketmeniz de vücut direncinizi artıracaktır.

Gribe iyi gelen bitki çayları ve bes

Grip ağrılarına ne iyi gelir?

Gribin en kötü yan etkilerinden biri de kas ağrılarıdır. Siz ağrılarla boğuşurken vücudunuz virüsle savaşır. Bu ağrılar aynı zamanda sizin hareketlerinizi rahatça yapabilmenize engel olur. Ağrının şiddeti yaş, gribin şiddeti gibi faktörlere bağlıdır. Birçok kişide kas ağrılarının yanı sıra ishal, kusma ve bitkinlik gibi belirtiler görülür.

Gribin belirtileri 7-10 gün boyunca devam eder. Bu süre zarfında birçok insan bütün vücudunda şiddeti orta-ciddi arasında değişen kas ağrısı çeker. Bu ağrılar vücudunuz sürekli olarak virüsle savaşmasından dolayı meydana gelmektedir. Bu süreç sadece ağrılara değil aynı zamanda bitkin hissetmenize de neden olur.

Grip konusunda ne zaman doktora gitmeliyim?

Belirtiler şiddetliyse, toparlanacağınıza daha da kötüye gidiyorsanız, ateşiniz düşmüyorsa mutlaka hekime başvurun. Grip gibi başlayan ve başka bir hastalığa dönüşen bir duruma girmiş olabilirsiniz. Eğer bu belirtilerden herhangi biri varsa, hemen bir doktora görünün:
  • Nefes alma zorluğu
  • Kalıcı ateş
  • Kusma
  • Ağrılı yutma
  • Kalıcı öksürük
  • Kalıcı tıkanıklık ve baş ağrısı

Grip nasıl geçer? Antibiyotik işe yarar mı?

Grip için tek bir “en iyi” tedavi yöntemi yoktur, ancak semptomları azaltabilen pek çok yöntem önerilebilir. Günümüzde gribe karşı oldukça etkili bir kaç anti-viral ilaç mevcuttur ancak bunların sadece doktor önerisi ile kullanılması gerekmektedir. Yine bazı reçeteli ilaçlar grip belirtileri ilk ortaya çıktığı zaman alındığında hastalık süresini kısaltabilir. İlaçlar özellikle ilk 48 saat içerisinde alındığında hastalığın ilerlemesini engeller. Soğuk algınlığı ve grip ilaçları ateş, ağrı, burun tıkanıklığı, öksürüğü azaltma gibi konularda size yardım edebilir; ancak onlar gribi tamamen tedavi etmez; sadece bu süreci daha rahat atlatmanıza yardımcı olabilir. Dekonjestanlar burnun şişmiş mukozalarını küçülterek nefes almanıza yardımcı olur.
Ayrıca tuzlu burun spreyleri de açık solunum yollarına yardımcı olabilir. Öksürük preparatları, su ve meyve suları ile birlikte, öksürük yatıştırmaya yardımcı olabilir. 4 yaş altındaki çocuklarda mecbur kalmadıkça öksürük ve soğuk algınlığı ilaçları kullanılmamalıdır. Çocuğunuz 4 ve 6 yaş arasında ise, herhangi bir ilaç vermeden önce doktorunuza danışın. 6 yaş üzeri çocuklarda semptomları hafifletmek için hekiminizin önerdiği ilaçları kullanabilirsiniz. Vücudunuzdan su kaybını önlemek için bol bol sıvı tüketin. Bu aynı zamanda burun mukozanızı da rahatlatır. Kahve, çay, kola gibi kafein içeren içecekleri sınırlayın. İştahınızın durumuna göre hareket edin.

Eğer gerçekten aç değilseniz, beyaz pirinç ya da et suyu gibi basit yiyecekleri yemeyi deneyin. Antibiyotikler grip ya da soğuk algınlığı tedavisine yardımcı olmayacaktır. Antibiyotikler bakterileri öldürür, ancak grip veya soğuk algınlığına neden olan virüsler üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Grip bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir ve bakteriyel enfeksiyonlar için kapıyı açabilir. Bu nedenle gribiniz giderek kötüleşiyorsa bir hekime başvurun. Bakteriyel bir enfeksiyon geçiriyor olabilirsiniz. Ancak bu tür bir durumda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir.

Soğuk algınlığı ve grip arasındaki fark nedir?

Soğuk algınlığı ve grip arasındaki fark nedir?

soguk algınlığı grip farklarıHer ikisi de solunum yolu hastalığıdır; ancak bunlara farklı virüsler neden olur. Grip burun, boğaz, bronş ve muhtemelen akciğerler dahil solunum sistemini bozar. Soğuk algınlığı ise sadece üst solunum yolunu etkiler. Bu nedenle gribin ateş, vücut ağrıları, yorgunluk gibi belirtileri soğuk algınlığına göre daha şiddetlidir. Gribin başlıca belirtileri ateş, yorgunluk, vücut ağrıları, titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürüktür.

Öksürük bronşları tahriş edecek kadar yoğun değildir. Hastalığın en kötü günleri ilk 3-4 gündür. İstirahat ile 7-10 gün arasında geçer. Ancak hastalığın ardından birkaç hafta boyunca yorgunluk hissedebilirsiniz. Grip ilk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelir. Bu nedenle hasta olsanız bile fark edemeyerek virüsü diğer kişilere de bulaştırabilirsiniz. Grip olduğunuzda lütfen hekiminize başvurmadan ateş düşürücü ilaçlar ya da antibiyotikler kullanmayın. Ateşlendiğinizde istirahat edin; böylece daha hızlı iyileşirsiniz.

Grip nasıl geçer, ne iyi gelir?

Grip, influenza isimli virüsün neden olduğu, aniden başlayan 39°C üzerinde ateş, halsizlik, şiddetli kas ve eklem ağrıları, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle seyreden bulaşıcı bir enfeksiyondur. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan; çocuklarda, yaşlılarda ve kalp, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açabilr. Bu kadar ciddi tablolar yol açan grip, halk arasında çok sık soğuk algınlığı ile karşılaştırılmaktadır. Grip ilk 24-72 saat arasında bulaşıcı hale gelir ve istirahat ile 7-10 gün içinde geçer. Ancak bazı durumlarda hastalık ölümcül noktalara kadar gidebilir. Bu nedenle hastalarda belirtiler şiddetliyse, durum giderek kötüye gidiyorsa, ateşiniz düşmüyorsa (veya şu durumlar söz konusu ise:nefes alma zorluğu, kalıcı ateş, kusma, ağrılı yutma, kalıcı öksürük, kalıcı tıkanıklık ve baş ağrısı) mutlaka hekime başvurmanız gerekir. Hastaların kesinlikle hekime başvurmadan ateş düşürücü ilaçlar ya da antibiyotik kullanmaması gerekir.

Soğuk algınlığı, gripten farklı olarak yüksek ateşin olmadığı, hafif kırgınlık, burun akıntısı ve hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen bir hastalıktır ve grip ile kesinlikle karşılaştırılmamalıdır. İşte griple ilgili merak ettiğiniz tüm detaylar… Grip tedavisi, gribe ne iyi gelir, gribe iyi gelen bitki çaylarını ve gripten erken kurtulma yöntemleri…

Mastürbasyonun Beş Faydası

Araştırdım ve kendi yorumumumla sizlere aktarıyorum. Güzel okumalar 
1_ Kadınlarda adet zamanlarındaki sancıları azaltıyor.Sebebi ise ozgazm sırasında kanda oluşan ve ağrı kesici gibi davranan kimyasallar.

2_ Mastürbasyon yapan erkeklerin bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor.Spermeleri dışarı atarak hem fırsatçı bakterilerin istilasından kurtuluyoruz hem de stres düzeyini azaltarak, psikolojimizi düzeltmiş oluyoruz.
3_ Mastürbasyon yaparken enerji harcıyor ve yoruluyoruz.Haliyle uykumuz geliyor.Çünkü beynimizde uyku hormonu(endorfin) seviyesi artıyor, bizler de daha rahat ve kolay bir şekilde uyku moduna geçiyoruz.

4_ İyi hissettirdiğini yapan herkes bilir.Şunu da ekleyelim, enerji birikiminiz varsa onu salmanız ve iyi hissetmenizin bir yolu var.Mastürbasyon.

5_ Çiftlerin cinsel yaşamını renklendiriyor.Kısaca partnerinizin ve kendinizin nelerden keyif aldığınızı keşfediyorsunuz.

Okuduğunuz için teşekkürler...

Bekaretin Önemi

Kadınlar neden bekaretini hiçe sayar umursamaz ya ne önemi var seven insan her türlü sever bekaretime bakmaz gibi söylenirler mantıken neden başkalarının kollarında terlemiş kirlenmiş birini hayatıma alayım

Harbi erkek ne ister ?

Harbi erkek ne ister aslında bunu çok iyi biliyoruz ki arkadaşlar şöyle düşünün en basiti siz Mağazadan alışveriş yapıyorsunuz değil mi defolu yırtık elbiseyi kullanır mısınız ? ya da leke değmiş bir kıyafeti tam olarak da buna benziyor sen namusunu doğru yere teslim edersen problem olmaz

Harbi kadın ne ister ?

Kadınlar harbi kadınlar da farksız değildir harbi erkekler gibi düşünür kadının istediği biraz daha farklıdır daha duygusal şeyler yaşamak ister oda ister ilkler hep bizim olsun bazen her şey yolunda gitmez ve kadının güveni sarsılır aslında bu erkeklerde de öyledir ama kadın da daha baskındır.Kadın da yine gerçekten sevsin benimsesin beni aşkı bel altında aramayan hayat arkadaşı ister

Kadının erkeğe bakış açısı ?

O bir erkek onun bozulacak çizilecek bir yeri yok bende yaparım sonuçta özgürüz seven böyle de sever zaten erkekler bunları sevmiyor mu ? Bizde istediğimizi yaparız gibi düşüncelere sahip olanlar var.
Erkeğin Kadına Bakış Açısı ?
Bu kızların hepsi böyle temiz kız yok aaa knk şu kızı tanıyormusun ee gel buna iş olalım zaten belli yolludur vs vs ve erkeklerin kadınlara güveni azalıyor ister istemez o kızlar gibi kızların çoğu da öyle bu da nedir deprem gibi bir şey sarsılıyorsun ister istemez

Sonuç mu ?

Kadınlar kendilerini hiçe saydığı sürece böyle devam eder erkekler de aşka bel altından baktığı sürece iyiler iyiyi ayırt etmekte daha çok zorlanacak kadınlar da erkeklerin iyi olanında kötü bilecektir aynı şekilde erkeklerde

Kadınların Orgazm Olamama Sorunu ve Sebepleri

Cinsel yaşam kategorisinde pembeli üyelerin en sık sorduğu soruların başında geliyor orgazm olamama sorunu.
Yapılan bir araştırma, azımsanmayacak kadar çok kadının hayatı boyunca hiç orgazm olmadığını ortaya çıkarmış.

Kadınların orgazm olamama nedenleri nelerdir?

Klitoris uyarılma ile orgazm olmaya alışma


Bekarlık döneminde sık sık kendini tatmin eden ve bunu alışkanlık haline getiren genç kızların, evlendikten sonra yaşayacağı muhtemel sorunlardan biri vajinal orgazma geçememek olacaktır.
"Bağımlılık yapacak kadar çok sık şekilde mastürbasyon yapmaktan kaçınmak gerekiyor"

Eşin erken boşalma sorunu


Erkeklere oranla daha geç doyuma ulaşan kadınlar için bir iki dakika süren ilişki yeterli uyarılma sağlamayabiliyor. Ön sevişmeyi daha uzun tutularak bu sorun ortadan kalkabilir.
"Yine de yeterli olmuyorsa çiftlerin mutluluğu için eşin erken boşalma tedavisi görmesi gerekiyor"

Duygusal boşluk ve değersizlik hissi


Sekste çok mükemmel olan bir erkek dahi eşini tatmin edemeyebilir. Kadınlar ciddi anlamda hassas varlıklardır. Size basit gelen bir konu onu içten içe küstürebilir ve kendini kapatmasına sebep olabilir. Erkekler büyük kavgalardan sonra dahi anında sekse adepte olurken kalbi kırık bir kadının o enerjiyi yakalaması daha zordur.
"Duygusal anlamda tatmin etmek ve verilen değeri hissettirmek mutlu bir cinsellik için ilk kural olmalıdır"

Utangaçlık ve komik görünme korkusu


Birbirine gönülden bağlı iki insanın tek beden olması utanılacak bir şey değildir. Kötü görünüyor olma ya da begenilmeme korkusu ağır basan kadınlar, ilişki sırasında gevşeyemediği için zevkte alamıyor.
"Belki bir süre daha ışıkları kapalı tutmak ve her haliyle beğenileceğini hissettirmek, zamanla utangaçlığını aşmaya yardımcı olabilir"

Küçük penis sorunsalı


Aslında bu bir şehir efsanesidir. Çok çok ütopik derece küçük ya da büyük olmayan her penis her kadın için yeterlidir. Cinsellik iki organın birleşmesi değildir.
Ancak yine de vajinanın tam kavrayıp hissetmediği küçüklükte olan penis orgazmı zorlaştırabilir. Ön sevişmeyi uzun tutmak yardımcı olabilir.
"Bu sorun mutsuz bir cinsel yaşam için tek başına sebep gösterilemez"
Cinsel sağlık hakkında eğitimim olmadığı için bilimsel yönlerini bilemiyorum.
Çok iyi bildiğim bir şey varsa sevdiğinle tek beden olmak bu kadar zor ve çetrefilli olmamalıdır.
Bazen fedakarlık yapabilmeli ve kendi mutluğumuz kadar eşimizi de düşünmeliyiz.
Bu kadar.

Eşinizi Baştan Çıkarmak İçin Püf Noktalar

Nasıl olsa evdeyiz demeyin!

En büyük yanlışlardan biriside budur. Nasıl olsa ev hali deyip en paspal halinizle kocanızın karşısında oturup kapıyı pijamayla açmayın. Hoş günlük etekler askılılar niyeti olmasa da aklına çıplak teninizi gördükçe cinselliği getirecektir. Etek elbise her zaman günü kurtarır.

Utansanız da cilve yapmayı öğrenin.

Eşinize sevişsek mi demek yerine bunu onun istediğine ikna olmasını sağlayın. Otururken çaktırmadan firikikler verin ve gerdanınızı okşayıp çok sıcak bugün deyin başınızı geriye atarak abartmadan ya da bulmaca çözerken ojeli tırnaklarınızı dişlerinize vurun arada alt dudağınızı ısırın. Ama rujlu olsun o dudaklar da...

Bazen yemek yemeniz bile onu tahrik edebilir!


Makyaj olmazsa olmazımız.

Dudaklara ve gözlere ve tırnaklara dikkat çekilmeli. Zarif ve masum bakışlar önemli ya da vahşi.

Evin farklı bölümlerini de kullanın!

Örneğin bu daracık bir tuvalet ya da jakuzi küvet gerekirse ardiye kiler tavan arası ya da mutfak olabilir. Özellikle küvet jakuzi ve daracık bir odada sıkışık bir şekilde birlikte olmak çok sıradışı ve heyecanlı oluyor.

Küçük oyunlar oynayın.

Soyunmalı pişti oynayın. Üzerinize eşit sayıda kıyafet giyin. Yanınızda kum saatinizde olsun her eli kaybeden partnerin bir kıyafetini soysun ve kum saati süresince emrinde olsun. Biz kendimiz kutu oyunu yapmıştık. Üzerinde resimlerin olduğu bir çark vardı çevirince neresi çıkarsa kum saati süresince çeviren oraya istediğini yapabiliyor veya roller diye oyunumuz vardı. Kart çekiyorsun örneğin öğretmen çıktı. Öğretmenin sırayla replikleri var rolleri var sırayla onu uyguluyorsun gibi. Kendi oyunlarınızı da tasarlayabilirsiniz.

Hayatınızda en az bir kez deneyin.

Karşılıklı soyunun ve birbirinize bakıp mastürbasyon yapın. Kesinlikle müdahale etmeden. Bu hem aranızdaki utangaçlığı giderir hem de sevişirken göremediğiniz yerleri görerek boşalmanızı sağlar.

Erkeği yatakta kışkırtın bazen kaba olun.

Ona ne kadar güçlü olduğunu erkekliğinin size kadın olduğunuzu sonuna kadar hissettirdiği tarzında baştan çıkartıcı sözlerle kamçılayın. Gevezelik etmemek kaydıyla konuşun. Bana naapıyorsun böyle. Kadın olmayı seviyorum tarzında küçük çığlıklar atın ve bol sesli nefesler verin.

Onu ara sıra oral yolla uyandırın.

Sabahları zaten erkeklerinki büyüdüğünden işiniz kolay olacak. Akşamdan çaktırmadan açması kolay şort falan giymesini sağlayın. Sabah uyandığınızda ve sertleştiğinde oral yaparak uyandırın. Uyandığında zaten sevişmeye istekli olacaktır.
Yatarken saten gecelik yerine penye sevili seksi gecelikler giyin.

Anal konusunu açıklığa kavuşturun.

Eğer anala izin vermeyecekseniz bile yine de sevişme öncesi sabunla temizleyin en azından öpmesine koklamasına hatta yalamasına ve prensip haline getirmemişseniz parmağını sokmasına izin verin. Erkekler için çok tahrik edici bir bölge ve sıkı oluşu onları kendinden geçiriyor.

Ağlamayı unutmayın.

Bunu sık yapmayın ama sevişirken çok romantik bir hale sokun ve ağlayın. Gözünüzden yaşlar aka aka üzerine oturup kalkın. Ne olduğunu sorarsa sadece yap deyin ve akan yaşlarınızdaki masumiyetle tahrik oluşunu izleyin.

Yazın sıcağında terli vücudun cazibesini kullanın.

İyice terlemeye çalışın boncuk boncuk terleyin. Sonra çılgınca sevişmeye başlayın. Terin gerdanınızdan akmasını sağlayın göğüs uçlarınızdan partnerinizin üstüne damlasın. Sonra bütün vücudunuzu yapıştırarak terinizin onunkiyle karışmasını sağlayarak vıcık vıcık sevişin.

Dans etmeyi sever misiniz?

Dansın etkileyemediği normal bir erkek yoktur eğer dans edebiliyor seksi figürleri becerebiliyorsanız yapın pişman olmazsınız.

Fantezileri unutmayın!

Örneğin yolda bekleyin bir gün arabayla sizi alıp evine götürsün ya da otel ayarlayın. İkinizde de anahtar olsun. Karanlıkta seksi bir elbiseyle gidin. Karanlıkta sevişip masanın üzerindeki zarfı alıp dönün ya da yemciden yarım balya saman alıp evin uygun köşesine dökün ve samanlık fantazisi deneyin. Siz belden yukarınız camdan dışarıyı seyrederken perdeyi belinize atın perdenin diğer tarafında işini yapsın. Kendinizi sevişirken tripotta videoya çekin ama video olduğunu unutarak. Güven oyunu oynayın. Ya da şaka dükkanından korkunç maske alıp takıp yapın garip ama farklı olur. Hayal gücünü kullanarak türlüsünü deneyin.
Benim bencem bu kadar. Çoğu bizzat denenmiş ve başarılı yöntemler. Eşler arasında sınır olmamalı deneyin bunları ya da bir kısmını pişman olmazsınız.

Basit Yollarla Erken Boşalmayı Ortadan Kaldırın

Erken boşalmanın da basit çözümleri var. Sizlere bir kaç ipucu vereceğim.


Bir çok erkek bu sorundan dolayı sitem ediyor haklı olarak. Bildiğiniz gibi kadınlar daha uzun sürede orgazm ulaşıyor. Seks tek taraflı zevk alınan bir eylem olmamalı. Erken boşalan erkek kendisini yatakta eksik, kusurlu hissediyor. Ama bu çaresi olmayan bir sorun değil.

Ön Sevişmeyi Atlamayın


Direk içine girmeyin. Tavsiyem en az 20 dakika ön sevişme yapılmasıdır. Böylelikle partneriniz de iyice kıvama gelmiş olur.

Rahatlayın


Özellikle partnerinizle ilk kez seks yapacaksanız heyecanlı olmanız doğaldır. Ama rahatlamaya çalışın. Çünkü heyecanım yüzünden iki dakikada boşaldığımı hatırlıyorum.

Başka Şeylere Odaklanın


Seks esnasında kadınınızdan başka şeylere odaklanın. Alakasız şeyler düşünün. Genelde işe yarar. Ama kendinizi fazla kaptırır ve dikkatinizi tümüyle dağıtırsanız hiç boşalamayabilirsiniz.

Mastürbasyon Yapın


Genelde işe yarar. Cinsel ilişki öncesinde duşa girip mastürbasyon yapabilirsiniz.

Doğru Partner Bulun


Birbirini bedenen ve zihnen tanıyan çiftler yatakta daha mutlular. Çok kadınla yarım yamalak sevişmektense tek bir kadınla harika bir seksi tercih edin.

Alkol ve Sigaradan Uzak Durun


Cinselliğin en büyük düşmanı alkol ve sigaradır. İktidarsızlıktan erken boşalmaya kadar bir çok soruna neden olabilir.

öksürük ve baş ağrılarını Abdestbozanotu ile sonlandırın

Abdestbozanotu

( pimpinella saxisfrage) :Gülgillerden; siyah ve yeşil boya çıkartılan bir bitkidir. Rutubetli yerlerde yetişir. Boyu 70 santimetre kadardır. Kökü akıcıdır.
FAYDASI: Mideyi kuvvetlendirir. Göğüs ağrılarını dindirir. Ateşi düşürür. Boğmaca, öksürük ve baş ağrılarını keser. Vücuda dinçlik verir. Balgam ve ter söker. Burun kanamalarını keser. Bademcik şişlerini indirir. bitkiler.gen.tr Mide yanması ve bağırsak gazlarını giderir. Çıbanın olgunlaşmasına yardım eder.

Kan yapan bitki ve besinler

Yemeklerden 20 dakika önce ve sonrasında koyu siyah çay, süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi, yemekteki demir içeren kan yapıcı bir gıdanın içindeki demiri bağlar ve demirden yararlanamazsınız. Onun tersine demir içeren bir gıda alacağınız zaman yemekten 20 dakika önce ve sonrasında koyu siyah çay yerine C vitamini içeren limonata, mandalina ya da greyfurt tüketirseniz demir emilimini artırmış olursunuz
Kansızlık kronikleştiyse mutlaka doktora başvurun
Kansızlık kronikleştiyse kabızlık yapmayan sindirim sistemini rahatsız etmeyen ve şişmanlatmayan doğal demir kaynaklarının hap olarak da alınabileceğini söyleyen doktorlar, bunun mutlaka doktor gözetiminde olması gerektiğinin altını çizdi.

Çörek otu macunları çeşitleri ve faydaları nelerdir

Ballı Macun
Çörek Otu Macunu
Çoğu hastalıklar için en güzel kullanım yöntemi macun şeklindedir. 1 kg bala, 200 gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. Bir kaba konur, üstü tülbentle örtülür. Üç gün üç gece ay ve yıldızları görecek şekilde bekletilir. Sonra bu macundan günde 3 defa çay veya 1 defa tatlı kaşığı miktarınca aç karnına yenir.
Burada önemli olan kısım, öğütülme işlemi. Kesinlikle öğütülmüş çörekotu almayın. Kendiniz öğütün ama havanda döverek değil ufak elektrikli kahve öğütme makinelerinde. Eğer havanda da dövecek iseniz çok çabuk davranmanız gerekir.
Çünkü çörek otunun muhteviyatında bulunan uçucu yağlar ve diğer kıymetli bileşimler eğer öğütme işlemi uzun sürer ve bekleme söz konusu olur ise niteliğini yitirebiliyor. Bunun için öğütme işlemini çok çok hızlı yapıp öğütülmüş çörek otunu bir an evvel süzme bal ile karıştırmalısınız. Balında kaliteli olması konusu üzerinde durursanız daha da fazla şifa bulacağınızı düşünüyoruz.
Eğer macun yapmadan hergün düzenli olarak öğütüp yutarak tüketiyorsanız öğüteceğiniz çörek otunu cihazın haznesine koyduktan sonra öğütme işlemine başlamadan içine bir lokma büyüklüğünde de ekmek parçası koyun. Bu sayede çörek otu tohumlarından cihazın haznesine saçılan ve bulaşan ve çok kıymetli olan çörek otu yağı ekmek tarafından emilecek ve bu sayede daha çok fayda göreceksiniz.
Pekmezli Tahinli Macun
Kahve Öğütme Makinesi
100 gr. çörek otu öğütülür ve bekletilmeden, 100 – 150 gr. pekmez ve 200 gr. tahinle karıştırılır. bitkiler.gen.tr Sabahları bir tatlı kaşığı miktarında tüketilir.
Not: Çocukların isteyerek yemesi için karışıma 25 gr. Kakao ilave edilebilir.

Alerjilere karşı doğadan gelen bitkisel öneriler

Gereken Sifali Bitkiler:
Hatmi çiçegi, Dari, Sahtere otu, Ravend-çini otu, Aci yonga, Sigirkuyrugu otu, Pamuk yagi
Hazirlanis Sekli:
* Hatmi çiçekleri, on bes dakika süreyle suda kay­natilir. Sikilarak elde edilen siviya, pomad kivamina ge­linceye kadar, dari unu ilave edilerek pamuk yagi ile yogrulur. Ilik su pansumanindan sonra alerji olan mahale masaj yapilarak sürülür.
* Sahtere otunun çiçekleri, ravend-çini otuyla birlikte tuzlu suda yirmi dakika süreyle kaynatilir. Süzülerek elde edilen posaya, merhem kivamina gelinceye kadar dari unu karistirilarak yogrulur. Hazirlanan merhem pamuk yagi ile yumusatildiktan sonra alerji olan mahale sürülür.
* Aci gonca yapraklari, bitkiler.gen.tr sigirkuyrugu otu ile birlikte tuzlu suda yirmi dakika süreyle kaynatilir. Dinlendirilen sividan, banyo suyuna karistirilarak günasiri el, ayak ve yüz banyosu yapilir.

Sindirim sistemine iyi gelen bitkiler

Bitki Adı: Bayırturpu
Latincesi: Armoracia rusticana
Diğer Adları: Eşekturpu, Karaturp, Yabanturpu
Detaylı Açıklama:
Turpgiller familyasindandir. Anayurdu Akdeniz bölgesidir. Ama, günümüzde tüm iliman iklim kusagindaki yerlerde ve ülkemizde yaygin olarak yetistirilmektedir. 30-60 cm. boylanabilen, çokyillik dayanikli otsu bitkidir. Elips biçimli, ucu sivri, iri, kaba dokulu ve parlak yesil yapraklari vardir. Yuvarlak kesitli ve boylamasina kabartili saplarla köke baglanan bu yapraklar ezildiginde yakici bir koku yayarlar. Yaprak koltuklarinda haziran-temmuz aylarinda açan çiçekleri, beyaz salkimlar halinde olur. Bitkinin yumrukökü uzun, kalin, disi sari kahverengi, içi beyaz ve etlidir. Bu kökün de yakici bir kokusu vardir. Günesli ve açiklik alanlari, derin kazilmis, hafif ve nemli topraklari seven bayirturpu, tohumlariyla çogalir. Bitkinin taze yumrukökü kalsiyum, sodyum, magnezyum gibi mineraller ile C vitamini yönünden zengindir. Ayrica hardal yagi, glikozit
ve sinigrin maddelerini içerir. Bu kökler ince ince rendelenerek, hardalsi baharat kokusunu versin diye bazi et ve balik yemeklerine katilir. Bayirturpunun kökleri parçalanarak kum içinde ileriki kullanimlar için taze olarak saklanabilir. (Bu tür kök saklama ve ileriki günlerde kullanma yöntemi Avrupa’da pek yaygindir.)
Tibbi Etkileri ve Kullanimi
Bayirturpunun tibbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri söylece özetlenebilir:
• Sindirim sistemini uyarir, istahi açar, mide ve bagirsaklardaki gazi söktürür, agrilari dindirir.
• Içerdigi antibiyotik nitelik nedeniyle bagirsaklarin çeperlerini koruyucu rol oynar.
• Hafif müshil etkisi vardir.
• Grip ve yüksek ateste iyilestirici etki yapar.
• Balgam söktürücüdür.
• Idrar yollari iltihaplarini iyilestirir.
Bütün bu durumlar için tibbi etkisini saglamak üzere, bitkinin yumrukökü sonbaharda topragi kazilarak sökülür. Temizlenip iyice rendelenerek günlük diyete katilir. Ya da bitkinin ufak parçalara bölünmüs yumrukökünden l tatli kasigi alinarak üzerine l bardak kaynar su dökülüp 5 dakika süreyle demlendirilir. Böylece hazirlanan infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
Grip ve yüksek ateste, içilen infüzyon miktari artirilabilir.
• Bayirturpu romatizma, bel ve sirt agrilarina da iyi gelir.
Bunun için, bitkinin yaprak ve çiçekli bölümleriyle yara lapasi hazirlanir ve sikayet edilen yerlere bu lapa distan uygulanir.
UYARI• Gebe kadinlar ile böbrek sorunu olan kisiler, asiri miktarda bayirturpu yememelidir.